İstek üzerine bu sefer de sevdiğim bir şeyler üzerine yazıyorum bakalım nasıl olacak. Son zamanlarda Japon dizilerine merak saldım. Şirin Japoncuklar drama diyemediklerinden dolayı dizilere dorama diyorlar. J-drama diye arayınca da her yerde bu diziler karşınıza çıkıyor. Genelde mangalardan (bilmeyenler için açıklayayım, manga japonların çizgi romanlara verdikleri isim) doğranarak uyarlandıkları için bu ad pek bir uygun geldi bana. Tam tamına 150 bölüm dorama izledikten sonra izlenimlerimi buraya yazmam gerektiğini düşündüm. Genel olarak baktığımda ilk önce eski Türk filmlerindeki özellikleri görüyorum, hani şu meşhur Türkan Şoray kuralları: sevişmem, öpüşmem, soyunmam... Sarılmak, el ele tutuşmak bile çok büyük olaylar onlar için. Öpüşme sahneleri varsa bile çoğunlukla erkek öperken kız dudakları sımsıkı kapalı bir şekilde duruyor ve karşılık vermiyor. Neyse bu konuya fazla takılmayayım. Gerçekten kaliteli yapımlar da var, saçmalığından yarısında kapattıklarım da... Bilmeyerek genelde en popüler ve kaliteli yapımları seçmişim yüzlerce dizinin içinde, dolayısıyla eleştiri maiyetinde söyleyebileceğim fazla bir şey yok elimde. Anime (kısaca Japon animasyonu) izler gibi hissettim kendimi hep. Davranışları, görünüşleri, konuşmaları ile animeden neredeyse hiç farkları yok. Kendi hayatlarını ve kültürlerini animelere ne kadar güzel aktardıklarını düşünmeden edemiyorum bu yüzden.
Çoğunlukla konu olarak gerçek hayatın biraz dışına çıkmıştı izlediklerim, bir Yakuza ailesinin vârisi olan kadının öğretmenlik tutkusu, hayranı olduğu çocuğa yakın olmak için Amerika'dan Japonya'ya gelip onun bulunduğu erkek lisesine -erkek kılığına girip- kaydolan kız, aşık olduğu kızın başkasıyla evlendiğini izlerken bir peri(?) yardımıyla geçmişe dönüp kızı kendine aşık etmeye çalışan çocuk v.b... Konuları ilk başta saçma gibi gelse de izlerken içindeymiş gibi hissettim, onlarla gülüp onlarla üzüldüm. Uyumadan önce "acaba ne olacak" diye kafamda senaryolar ürettim.
Bu arada Japonların dedektiflik konusunu ne kadar çok sevdiğini farkettim. J-Dramalara baktığım zaman dedektiflik ve gizem konuları içerenlerin hep sevilenler olduğunu gördüm. Ben daha çok romantik komedi insanıyım dolayısıyla tercihlerimi o yönde kullandım. Gençlerin olay çözdüğü bir tane dorama izlemeye çalıştım ama ilk bölümü zar zor bitirebildim, biraz çocukça geldiği için sıkıldım ve açıkçası saçma buldum (merak eden varsa, adı Yukan Club). Bir başka saçma bulduğum dorama ise içinde Hint tanrısı Ganeşa'nın bir kıza aşk sorunlarında yardım etmeye çalışması üzerineydi. Kendilerinin olmayan bir kültür Japonların üzerinde emanet duruyor.
Bir de uzun zamandır ilk defa bir ünlüye hayran oldum, oynadığı bütün doramaları izleme isteği duyuyorum ama çok az yerde oynamış ne yazık ki (adını vermeyeceğim). Aklıma takılan son şey ise Japonların kaç yaşında olduklarını anlamanın gerçekten çok zor olduğu... 14-22 yaş arasında oldukları sürece tam yaşını kestirmeniz imkânsız gibi bir şey. Yeni başladığım doramadaki başrol oyuncusu 20 falandır herhalde diye düşünürken 94 doğumlu öğrenmem de ufak atmayı öğrenemeyen bana kapak oldu Erdem'in deyişiyle. Bu seferlik de bu kadar olsun, gelecek sefere daha dişe dokunur bir şeyler yazmaya çalışacağım kusura bakmayın! :)
27 Ağustos 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)