16 Kasım 2014 Pazar

Ortaya Karışık Bir Küçücük Masalcık - Part 1

Denizler kralı Poseidon ile Kurbağa Prens tavla oynuyorlarmış. Poseidon kurbağayı mars etmiş, kurbağa sinirlenmiş Poseidon'un karısına dil uzatmış. Bunun üzerine Poseidon da kurbağaya lanet etmiş, "Senin diline maruz kalan senden yirmi bin fersah uzak olsun!" demiş.

Gel zaman git zaman kurbağanın karşısına denizkızı Aurora çıkmış. Çapkın kurbağa, taş gibi hatunu görünce abayı yakmış. Türlü türlü dil dökmüş, "Gel yarim ol prensesim ol" demiş, Aurora tava gelmiş. Çapkın prens Aurora'yı öpünce kız kendini yeryüzünde buluvermiş!

İnsana dönüşen denizkızı, bir yerlerden çul çaput aşırıp en yakın şehre gelmiş. Şehirde çığırtkanlar "Prens Yakışıklı'nın balosuna tüm genç kızlar davetlidir!" diye bağırmaktaymış, Aurora bunu duyup üstüne alınmış, baloya gitmeye kalkışmış. Balo için elbise ararken yaşlı bir kadından bedavaya ipek bir kumaş almış, hemen beline dolamış. Ama o da ne? Kuşak Aurora'yı sıkmış sıkmış nefessiz bırakmış! Aurora'nın gözleri kararmış, yolunu kaybetmiş. Yanlışlıkla ormana girip, orda kendinden geçmiş.

Ormanda Aurora'yı bulan yedi cüceler, kuşağı hemen kesmişler. "Evde bir kızla zor başa çıkıyoruz, ikincisini kaldıramam!" diyen somurtkanı dinleyip kızı yalnız yaşayan Çirkin'in şatosunun kapısına bırakmışlar, ordan hemen kaçmışlar.

Aurora kapıda uyanmış, nerede olduğunu anlamamış. Etrafı gezmeye karar vermiş, şatonun bahçesine girmiş. Bahçede bir delik varmış, delikten bir tavşan çıkmış. Tavşan "Ben çok açım!" demiş, Aurora'nın eteğini kemirmiş. Ne yapsak tavşanı doyursak derken Aurora bahçedeki fasulye sırığını fark etmiş. Arşa değen fasulye sırığı tam da mevsimindeymiş.

Denizkızı sırığa tırmanmış, bolca fasulye toplamış. O fasulye toplarken, tavşan şatonun açık camından içeri zıplamış. Aurora aşağı inmiş, tavşan kapıyı açmış. Koridorun sonunda şatonun mutfağı varmış. Mutfakta bir kapı daha varmış, ama bu kapı ufacıkmış. Kız kapıya bakarken fasulyeler dökülmüş, eğilip toplayım derken bakmış ki hepsi büzüşmüş!

Aurora büzüşük fasulyelerle kuru fasulye pişirmiş, ikisi de oturmuş yemiş. Tavşanın karnı doymuş, artık çok mutlu olmuş. Ama birden saate bakmış, "Çok geç kaldım!" diye bağırmış. Aurora tam "Neye?" diye soracakken tavşan minik kapıdan kaçmış.

Yemeği de yiyince bir uyku bastırmış. Denizkızı yatak aranmış, meğer en üst kattaymış. Koskocaman şatoda tüm merdivenleri çıkmış, sonunda yatağı bulunca hemen üstüne atlamış. Hiçbir yana bakmamış, anında uyuyakalmış.

--- Devam Edecek ---


Not: Çocuk masalı değildir.
Not 2: Olaylar bizzat tarafımdan uydurma, isimler farklı masallardan toplamadır.