4 Mayıs 2009 Pazartesi

Mutlu Son

Az önce School Days adındaki animeyi bitirdim. 12 bölümlük bu animenin en acayip kısmı son bölümüydü. İlk başta normal bir ecchi/romantik/komedi tadındayken yavaş yavaş karakterlerde bir psikopatlaşma başladı. (Çok karakter olduğu için isimlerle yazacağım yoksa işin içinden çıkamayacağım.)
Makoto her gün metroda gördüğü Kotonoha'ya aşık kızın haberi yok, kız buna aşık çocuğun haberi yok... Bunların arasını yapan kız, Sekai, aslında Makoto'ya aşık. Buraya kadar her şey normal. Eğer animeyi izlemek gibi bir niyetiniz varsa buradan sonrasını okumayınız, okursanız beni sorumlu tutmayınız ben uyarımı yaptım.
Asıl sorun bunlar çıkmaya başladıktan sonra oluyor. Kotonoha Makoto'yla ileri gitmek istemiyor erkeklerden korkuyor, Sekai de fırsattan istifade edip Makoto'ya sevgilisi için pratik yapma bahanesiyle yanaşıyor. Çocuk hangisinden daha çok hoşlandığını anlayamayacak kadar gerizekâlı. Sevgilisi oynaşmak istemiyor diye ondan kaçıp Sekai ile kırıştırıyor... İkisiyle de durum belli değilken ortaya başka bi kız çıkıp Makoto'yla yatıyor.

Makoto en sonunda Kotonaha'dan ayrılıyor ama o bunu kabullenemiyor. Psikopata bağlıyor telefonda sürekli bunla konuştuğunu hayal ediyor (bunu sonradan anlıyoruz, bir bakıyoruz telefon aslında kapalı ya da ulaşılamıyor). Artık Sekai'yi seçti diye rahatlayacağız sanıyorken bu çocuk okuldaki tüm kızlarla teker üçer yatmaya başlıyor. Bu da yetmezmiş gibi Sekai "Ben hamileyim" diyor ve bunu sınıfta dersin ortasında bağırarak söylediği için çocuğun yüzüne bir daha kimse bakmıyor, diğer kızlarla şansı kapanıyor. Makoto da benim suçum değil, biz daha öğrenciyiz ne yapacağız  diye panikliyor.
Makoto sorunlarla boğuşurken, yolda akli dengesini yitiren Kotonoha'yla karşılaşıyor. Kızın hâlini görünce kendi bencilliğini ve hatalarını anlıyor. Kotonoha'ya sarılıp özür diliyor, kız bir anda silkinip kendine geliyor. Her şeyi yoluna koyacağını düşünen Makoto Sekai'ye ben artık Kotonoha'ylayım hatta sana hastane de bulduk git çocuğu aldır diyor. Sekai de o zaman seni evde bekliyorum önemli bişey konuşacağım diyerek Makoto'yu yanına çağırıyor. Makoto gelince Sekai çay yapmaya mutfağa giriyor. Makoto'ya bir mesaj geliyor Sekai'den, özür dilerim yazıyor.Buradan sonrasını tahmin ettiğim için izlemek yerine çubuğu hızla ilerleterek gözden geçirdim. Çünkü korktuğum başıma geldi... Erdem'in bana anlattığı psikopat anime buydu. Eğer şu ana kadar uyarıları dikkate almayıp okuduysanız geri kalanı okumamanızı şiddetle tavsiye ederim, bütün anime burada yön değiştiriyor. Hızla geçtiğim ve Erdem'in anlattığı kadarıyla bildiğim yerleri toparlayarak anlatayım:
Sekai elinde bıçakla Makoto'nun arkasından geliyor, sonra bunu bir güzel parçalıyor biçiyor, kafasını kopartıyor. Ortalık kan gölüne dönüyor. Sonra Sekai Kotonaha'yı okulun terasına çağırıyor. Kotonoha bu arada her şeyden habersiz mutlu mesut Makoto'yla yat gezisi planları yapıyor. Akşam okulun terasında Sekai ile Kotonoha bir süre ağız dalaşı yapıyorlar en sonunda Sekai "O kadar istiyosan al yüzüne söyle" şeklinde bir çıkışla bavulvâri çantasını açıp çocuğun
Makoto'nun kafasını çıkartıyor. Kotonoha psikopat hâline geri dönüp Sekai'yi bir güzel öldürüyor. Sonra mı? Elinde çocuğun kafası ile yat gezisine çıkıyor. Son.
Evet
anime gerçekten böyle bitiyor. Ben dumurlardayım. Animenin altındaki yorumları okudukça daha da garip hissettim çünkü çoğu kişi oh iyi oldu, mutlu son, haketmişti gibi şeyler yazmış. Peki neden kimse bu kadar tatlı bir başlangıcı olduğu halde psikopat bir bitişi olduğundan yakınmamış? Tamam çocuğun yaptıklarını savunmuyorum, ama güzelim aşk hikâyesini karın deşen Jack'e çevirmek de ne oluyor? Ve insanlar buna nasıl mutlu son diyebiliyor? Hayatımda izlediğim en vahşet animeydi. Çünkü romantizmden bir anda dönüş yaptı. Kendimi buna hazır hissedemedim. Son bölümde kötü bir şeyler olacağı hissediliyor gibiydi fakat bu kadarını kimse beklemezdi herhalde.
İnsanların mutlu son anlayışları mı değişti? Mutlu son esas oğlanın esas kıza kavuştuğu, kötü her şeyin unutulduğu geleceğe odaklanıldığı son değil midir? Hani bazen öpüşme sahnesi ile biten, bazen kameranın gökyüzüne dönüşü ile biten insanın içini huzurla dolduran o son? İnsana demezler mi herkes psikopata döndü nerede bunda huzur diye? Yok arkadaşım yok, ben bu Japonların mizah anlayışlarını çözemeyeceğim. Vazgeçtim. Gecem de mahvoldu, şimdi gel de uyu uyuyabilirsen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder